Chemıcal Ceo

Başlangıç » Temizlik Kimyasalları

Kategori arşivi: Temizlik Kimyasalları

SODYUM HİPOKLORİT / ÇAMAŞIR SUYU (SODİUM HYPOCHLORİTE ) Nedir? Nerelerde Kullanılır?

            Temizlik ve hijyen dediğimizde hemen hemen herkesin aklına gelen ve günlük hayatımızda bir türlü kullanmaktan bıkmadığımız sodyum hipoklorit, yaygın adı ile çamaşır suyu kimyasalı ile ilgili bir dosya oluşturalım dedik. Genel olarak ağartıcı ve temizlik özelliği sebebiyle birçok alanda kullanılan bu kimyasalın genel özelliklerini ve kullanım alanlarını şimdi inceleyelim.

Adı: sodyum hipoklorit , çamaşır suyu , hypo , ağartıcı ,sıvı klor

Sodyum hipoklorit  Kimyasal Formülü: NaClO

Molekül ağırlığı: 75 gr/mol

Sodyum hipoklorit  CAS  no: 7681-52-9

Çamaşır suyu PH: 11,5 /13,5  yüksek bazik kimyasaldır.

        Öncelikle sodyum hipoklorit kimyasalının üretim şekline bir bakalım. Sodyum hidroksit (kostik) ile klor gazının etkileşimi sonucu üretilmektedir. Kimyasalcılar genelde %14-%16 aktif klor oranlı (yoğun konsantrasyon) şekli ile pazara sunarlar. İşletmeler de bu ürünü alıp kendilerine uygun şekilde su ile yoğunluğunu düşürüp kullanıma alırlar. Üretim reaksiyon formülü aşağıdaki gibidir.

2NaOH    +   Cl2 ——>  NaCl  +   NaClO  +  H2O

       Sodyum hipoklorit kimyasalının başlıca kullanım alanı olan çamaşır suyu imalatından başlayalım. Özellikle beyaz elbiselerimizin temizliğinde ve evde köşe bucak temizlik için kullanılan çamaşır suyu, bu kimyasalın su ile seyreltilmiş halidir. Çamaşır suyu imalatçıları genelde %10-%40 arasında içinde sodyum hipoklorit kimyasalı bulunan çözelti hazırlarlar. İçine birazda kostik , aromatik yağlar ve esanslar katarak bizlerin kullanımına sunarlar. Eğer çamaşırlar için üretiliyorsa düşük yoğunluklu ( %5-%15) üretilir. Eğer ev temizliği için kullanılacaksa yüksek oranlarda (%40 gibi) sodyum hipoklorit kimyasalı kullanılır.

        Sodyum hipoklorit tekstil ve kağıt sanayinde ağartıcı olarak kullanılır. Herkesin başına gelmiştir, elbisemiz üzerine çamaşır suyu döküldüğünde ilgili bölge hemen renk atar ve beyazlar. Bu sektörlerde kullanım amacı da odur. Tekstilde  pamuk  kumaşların boyama öncesi ağartılmasında ya da üzerindeki boyanın sökülüp tekrar boyanması aşamasında bu kimyasal kullanılır. Pamuk kumaş gibi kağıt da selüloz bazlı ürün olduğu için bu sektörde de selülozun beyazlatılması işleminde kullanılır.

       Atık su arıtma ya da su arıtma tesislerinde sodyum hipoklorit kimyasalı, sudaki bakteri ve mikropların öldürülmesi için kullanılır. ClO (klorit) çok iyi bir mikrop kırıcıdır. Bakteri ve virüslere karşı öldürücü olarak arıtma tesislerinde suya uygulanır. Mikrop öldürme sonrası su, karbon filtreden geçirilerek klorit (ClO) uzaklaştırılır. Yine havuz şartlandırma kimyasalları içinde sodyum hipoklorit de kullanılır. Eğer doğru kullanım yapılırsa havuzlardaki bakteri, mikrop ve mantarlar ölür, fazla kullanımında vücuda zararı olabilir. Aşağıda zararlarından bahsedeceğiz.

        Sodyum hipoklorit çok iyi bir mikrop öldürücü olduğunu söylemiştik. Bundan dolayı dezenfektan olarak bu çok sıkça kullanılmaktadır. Bu konu için direk hastane örneğini verelim. Yüzey ve ekipman dezenfektanı olarak kullanılan bu kimyasal, çeşitli oranlarda seyreltilerek kullanılır. Örneğin vejetatif bakterilere uygulamak için seyreltik (1/00 oranı gibi) kullanılırken, tüberküloz ya da sporlu bakterilerin bulunduğu ortamlarda daha derişik (1/10 gibi) kullanılır. Balgam, kusma bulunan ortamlarda yine yüksek konsantrasyonlu olarak sodyum hipoklorit kimyasalı kullanılır.

      Dişçilik alanında kullanılmak üzere kimyasalcılar tarafından genelde %5 lik olarak hazırlanan solüsyonlar, kanal kök tedavisinde kanalın yıkanması ve dezenfektanında kullanılır.

      Sodyum hipoklorit yaygın adı ile çamaşır suyu zararlı mıdır? Öncelikle şu belirtmek gerekir ki çok aşındırıcı bir kimyasaldır. Cilt üzerinde olumsuz etkileri bir hayli yüksektir ve bol su ile uzaklaştırılmalıdır. Solunum üzerine yine zararı çoktur. Aşırı solunmasında solunum yollarında(akciğer de ve solunum borusunda )  tahriş yaptığı gibi, baş dönmesi, uyuklama, baş ağrısı, yorgunluk, deri döküntüsü  gibi rahatsızlıklara neden olur. Günümüz ev hanımlarının başlıca sorunlarından biri olan solunum yolu rahatsızlarının temel nedenlerinden biri, bu kimyasalı bilinçsizce çok fazla kullanmaları, solunuma maruz kalmaları ve ortamı temizlik sonrası yeterince havalandırmamalarıdır. Göze teması durumunda doğruca bol su ile yıkanıp doktora başvurulmalı, içilmesi ya da yutulması durumunda mümkünse kusturulup hemen acil müdahale için hastaneye gidilmelidir. Bu sebepten çok yapılan uyarılardan biri de çocuklardan uzak tutulması konusudur.

        Bugün sizlere öncelikle temizlik için kullandığımız sodyum hipoklorit kimyasalından bahsetmeye çalıştık. Umarım,  genel hatları ile aklınızda yer etmiştir.

KAYNAK: İNTERNET

Reklam

SODYUM BENZOAT / E211 (SODIUM BENZOATE) Nedir? Kullanım Alanları Nelerdir?

Günlük hayatımızda düşük maliyeti, antibakteriyel ve antifungal (bakteri ve küf önleyici) özelliklerinden dolayı hazır yiyecek endüstrisinde en çok kullanılan kimyasallardan biri de sodyum benzoattır. İnsan vücudunda hassas bir dengede olan bu kimyasalın yüksek oranda alınması sonucu, çok ciddi zararlara sebep olmaktadır. Gelin bu kimyasalları kısaca birkaç başlıkta inceleyelim.

Adı : sodyum benzoat , E211 katkı kimyasalı

Formülü: NaC6H5CO2

Molekül ağırlığı: 144 gr/mol

CAS no: 532-32-1

Etkin PH aralığı: 2,5/4,5

      Doğal sodyum benzoat elma, erik, tarçın, karanfil ve kuru erik gibi ürünlerde bulunmaktadır. Ancak özellikle kullanım alanlarına baktığımızda bu ürünlerden elde edilecek bu kimyasal miktarı elbette ki yeterli gelmeyecektir. Kimyasal üretim tesislerinde, benzoik asit ile sodyum hidroksit nötralizasyonu ile elde edilir.

      Özellikle gıda endüstrisinde kullanılan bu kimyasal, antibakteriyel, küf ve mantarlara karşı etkin olduğu için, hazır gıdaların uzun zaman bozulmasını önlemek amacıyla kullanılır. Ancak sodyum benzoat fazlaca vücuda alındığında yaptığı zararları aşağıda yazacağız bu sebepten, hazır gıda üretim tesislerinde kullanım oranı olara %0,1 ile sınırlandırılmıştır. Bunun için ne kadar sıkı kontroller yapılıp yapılmadığını elbette tam bilemiyoruz. Hazır gıda üreticisi, ürünüm daha uzun süre bozulmadan kalsın diyebilir ve yüksek oranda bu kimyasaldan kullanılabilir ve bunu bilemeyebiliriz.

      Sodyum benzoat kimyasalının çalışma ve etkin olduğu PH aralığı  yaklaşık 2,5 ile 4,5 arasındadır. Bu demek oluyor ki, asidik değeri yüksek gıdalarda kullanılması gıdanın raf ömrünü arttırır. Sodyum benzoat kimyasalının kullanıldığı başlıca gıdalar olarak; salamuralar, turşular, meyve suları, gazlı içecekler, meşrubatlar, işlenmiş sucuk, sosis, salam, ketçap, zeytin, çikolata, diş macunu, margarin, jöle, işlenmiş balık olarak sayabiliriz. Görüldüğü gibi markete gidip aldığımız gıdaların neredeyse tamamında bu kimyasal katkı maddesi olarak kullanılmaktadır.

      Gıda ürünleri dışında sodyum benzoat kimyasalının kullanıldığı alanlar var mı diye sorarsanız, elbette var diyeceğiz. Tuvalet kimyasalları ve temizleyiciler, cila ve macun ürünleri, emülsiyonlar, yapıştırıcılar bu kimyasaldan içermektedir.

      Korozyon önleyici etkisi sebebi ile kağıt ve ambalaj malzemelerinde kullanılan sodyum benzoat kimyasalı aynı zamanda motor sistemlerinde de kullanılmaktadır. Antifiriz üretiminde etandiol yanında %5 / %10 oranında katkı kimyasalı olarak eklenir.

     Temizlik ve kozmetik alanında, şampuanlar, sıvı sabunlar ve deodorantlarda da kullanılmaktadır.

     İlaç sanayinde sodyum benzoat kimyasalı iki şekilde kullanılmaktadır. Birincisi, tablet ve kapsüllerde yüzeylerin kaygan ve pürüzsüz olarak üretilmesi için kullanılır. İkincisi, bizzat ilacın içinde etkin madde olarak kullanılmaktadır ki , şizofreni , üre döngüsü bozuklukları ( ürenin vücuttan atılamaması), non ketotik hiperglisinemi, hiperamonyemi tedavilerinde kullanıldığı görülmüştür. Ayrıca sıvı öksürük şurupları, tıbbi kremler ve antiseptik ilaçlarda küf ve pas önleyici olarak kullanılmaktadır.

      Sodyum benzoat zararlı mı? Yapılan araştırmalar vücuda fazladan alınan bu kimyasalın ciddi sonuçları olduğunu gösteriyor. Öncelikle DNA hasarı ve kırılması en önemli zararlarından biridir. Bunun sonucunda organları ve dolayısıyla hücrelerin yapılarını bozarak organların işlevini tam olarak yapmamasını  sağlıyor. Karaciğerin bozulması gibi, devamında ciddi hastalıklar ortaya çıkıyor. Şeker , obezite gibi hastalıklarda etken olduğu görülmüştür. Yine hamilelerde yapılan araştırmalarda gebek gelişimini etkilediği görülmüştür. Ayrıca benzoat gıda içindeki C vitamini ile birleşerek BENZEN kimyasalını oluşturur ki, kanserojen olarak çok tehlikeli bir kimyasalı vücudumuza almış oluruz.

    Yukarıda görüldüğü üzere, sodyum benzota kimyasalı gıda endüstrisinde raf ömrü uzatıcı olarak birçok gıdalarda kullanılmaktadır. Yasal prosedürde her ne kadar kullanım oranı kısıtlansa da, üreticinin ne kadar oranda kullandığını bilemeyiz. At / eşek eti kullanan üreticilerin olduğu günümüzde, daha fazla kazanayım diye daha çok sodyum benzoat kullanayım diyen üreticiler elbette olacaktır. Bu yüzden hazır gıda ürünlerinden mümkün olduğunca uzak durmalı ve mümkünse kullanımını en aza indirmeliyiz.

      Bugün yine hayatımızın içinde bolca yer alan sodyum benzoat kimyasalı ve kullanım alanlarından bahsettik. Zararları konusunda birçok araştırma olup onları dijital ortamda bulabilir ve okuyabilirsiniz.

KAYNAK: İNTERNET

SİTRİK ASİT / LİMON TUZU (CİTRİC ACİD) nedir? Nerelerde Kullanılır?

Acaba günlük hayatımızda neredeyse yediğimiz içtiğimiz her türlü hazır gıdada karşımıza çıkan sitrik asit kimyasalı,  olmasaydı ne olurdu ? Kimyasal olarak şekeri mayalanması ile elde edilen sitrik asit (E330) , üretiminin yaklaşık %60’ı gıda ve içecek imalatında kullanılmaktadır. Bu denli hayatımızın içinde olan bu kimyasalı gelin bir tanıyalım.

sitrik asit limon tuzu

Adı : sitrik asit , limon tuzu , E330 katkı

Formülü : C6H8O7

Molekül ağırlığı : 192 gr/mol

CAS No : 5949-29-1

      Doğal halde limon ve turunçgillerin içinde bir hayli fazla bulunan ( limonda %80 vardır) bu kimyasal yiyecek sektörü için vazgeçilmez bir malzeme olmuştur. sitrik asit kimyasalının özelliği şudur ; PH KONTROL ajanıdır. Peki bu ne demektir? Kullanıldığı ürünlerde PH oranını düşük tutarak bakteri , küf ve mantarların oluşmasını önler. Bunun sonucunda katıldığı ürünün uzun süre bozulmadan kalmasını sağlamaktadır. Biz buna asitlik düzenleyici diyoruz. Konserve ürünleri, içecekler ve diğer hazır gıda ürünleri bu kimyasal sayesinde uzun süre raflarda yerini alabilmektedir.

      Kimyasalcılar tarafından iki farklı formda üretilmektedir. Sitrik asit monohidrat ; içinde yaklaşık %8 su bulunan formu daha çok sulu gıdaların üretilmesinde kullanılır. Sitrik asit anhidrat ; içinde su barındırmayan formudur ve bu da kuru ve toz yiyeceklerin imalatında kullanılır.

      Sitrik asit kimyasalı , koruyuculuğu dışında tat verici özelliği sayesinde ( kimler limon ve turunçgillerin tadını ve kokusunu sevmez ki ?) özellikle içecekler ve şekerli hazır gıdalarda tat verici kimyasal olarak kullanılmaktadır.

    Örneğin;  pastane ürünlerinde jell dayanımını arttırır. Bunun yanında şekerlemelerde tat verici ve şekerin kristalleşmesini önleyen bir kimyasal katkı maddesi olarak kullanılır.

    Başka bir örnek ;  alkollü ya da alkolsüz içeceklerde , bir tat verici ve koruyucu olarak kullanılmaktadır. Dondurulmuş gıdalarda raf ömrünü uzatmak için kullanılır. Sebze ve meyvelerin kararmasını önler. Peynirin üretiminde kullanılır.

      Şöyle kısaca hangi yiyeceklerde olduğunu toparlarsak , tatlılar, süt ürünleri, kremalar, deniz ürünleri, peynirler, sosisler, katı sıvı yağlar, soslar, bebek mamaları,konserveler,çorbalar,salçalar,dondurmalar,reçeller,dondurulmuş ürünler, jöle, bisküviler, şarap, meyve suları, şekerlemeler ve aklımıza gelmeyen birçok hazır gıdada bu kimyasalın katkı maddesi olarak kullanıldığını görüyoruz.

      Sitrik asit insan vücudu için aşırı olmamak kaydı ile  faydalı bir üründür. Çeşitli besinler ile bunu aynı zamanda alabilmekteyiz. Sitrik asit içeren besinler olarak, limon, greyfurt, mandalina, portakal gibi turunçgilleri sayabiliriz.

      Aşırı sitrik asit alımı zararlı mıdır? Elbette fazlası zararlıdır. Yapılan araştırmalar nefes darlığı ,mide ağrısı ,kas ve eklem ağrıları, ödem ve kireçlenme oluşumuna etkisi olduğunu göstermiştir. Bu sebepten hazır gıda tüketimi konusunda biraz daha dikkatli olmamız gerekmektedir.

      Sitrik asit sadece gıda ürünlerinde mi kullanılıyor? Tabiî ki hayır. Büyük kısmı gıda alanında kullanılsa da bazı kimyasal uygulama ve üretimlerde de kullanılmaktadır. Bunlara kısaca göz atarsak

-ilaç ve şuruplarda tatlandırıcı ve ürünü stabilize etmek için katkı kimyasalı olarak kullanılır

-kalsiyum ve magnezyum içerikli takviye gıdalarda emilimi arttırmak için katkı kimyasalı şeklinde

-temizlik ürünlerinde bakteri ve virüslere karşı dezenfektan kimyasalı olarak kullanılır

-kozmetik ve kimyasal işlemlerde antioksidan plastikleştirici kimyasal görevi ile

-yapı kimyasallarında kayganlaştırıcı kimyasal görevi ile

-alçı üretimi içinde

– arıtmalarda su yumuşatma işleminde

-kimyasal işletmelerde tank, endüstriyel kazanlar, kalorifer kazanları, ısıtıcı boru ve sistemlerin demir ve diğer metallerden yapılmış yüzeylerinin oksitten arındırılması için temizleyici kimyasal ajan olarak

      Ve bunlar gibi birçok alanda kullanılan sitrik asit ile ilgili yazımızı burada sonlandırmak durumundayız. Sizlere kısa da olsa sitrik asidin nerelerde kullanıldığını, hayatımız ile ne kadar iç içe olduğunu anlatmaya çalıştım. Umarım sizlere yardımcı olmuştur.

sitrik asit MSDS ihtiyacı olanlar BURADAN indirebilirler.

KAYNAK : İNTERNET

Sodyum Hidroksit ( caustic soda ) nedir? nerelerde kullanılır ? Kullanım alanları

sodyum hidroksit (kostik)

Merhabalar

    Bugün yine sizlere özellikle kimya endüstrisinde çokça kullanılan sodyum hidroksit diğer adıyla kostik ile ilgili bilgiler vereceğim. Kağıt sektörü başta olmak üzere ,tekstilden gıda üretimine , biyodizelden zeytin üretimine, lavabo açıcılardan arıtma tesislerine bir çok alanda kullanılan bu harika ürün hakkında yine sizleri fazla sıkmadan başlıklar halinde bir takım bilgiler sunmaya çalışacağım.

Adı : sodyum hidroksit ( yaygın adı kostik ya da kostik soda diye geçer )

Formül : NaOH

Molekül ağırlık : 39 gr/mol

CAS no : 1310-73-2

PH : 14 olup kuvvetli bazdır.

     Üretimi açısından baktığımızda iki çeşit olduğunu görmekteyiz. Kalsiyum hidroksit ile sodyum karbonatın yer değiştirme reaksiyonu ile eldesi ve daha yaygın olarak sofra tuzunun (sodyum klorür) elektrolizi ile %50 lik kostik çözeltisinin elde edildiğini görüyoruz.

     Kağıt endüstrisi , sodyum hidroksitin kullanıldığı alanların en başında gelmektedir. Kraft işlemi olarak da bilinen yöntemde kağıt için gerekli olan saf selüloz eldesi için kullanılır. Odun en önemli selüloz kaynağıdır. Yüksek sıcaklık ve basınç altında sodyum hidroksit (NaOH) ile sodyum sülfit (Na2s) varlığında selüloz lifleri işleme tabi tutularak selüloz liflerinin şişmesi , lignin ve diğer ürünlerinin uzaklaşması sağlanarak saf ve uygulanabilir bir selüloz hamuru elde edilmesi sağlanır. Ayrıca bu selülozun ağartılması işlemi için yine sodyum hidroksit kullanılır.

    Tekstil  sanayine baktığımızda , pamuklu kumaşların boyanması konusunda kostikten yardım alınır. Bildiğiniz üzere pamuk da bir selüloz ürünüdür. Boyama işlemi öncesi ham selülozdan imal edilmiş pamuk kumaşlar “kasar” diye tabir ettiğimiz bir ön terbiye işlemine tabi tutulur. Buradaki amaç , yukarıda kağıt üretimindeki amaç ile birbirine benzerlik gösterir. Yüksek sıcaklık ve sodyum hidroksit varlığında kumaşı oluşturan selüloz ipliklerde liflerin şişmesi , lignin , yağlar ve diğer bileşenlerin uzaklaşması sağlanarak selülozun saflaşması , hidrofob (su geçirmez) halden hidrofil (su geçirgen ) hale gelmesi sağlanır. Bunun sonucunda elimizdeki kumaşı rahatça boyayabilir ve diğer işlemleri uygulayabiliriz.

      Alüminyum metali üretiminde kostik yine önemli görevler üstlenmektedir. Alüminyum doğada saf halde bulunmaz. Boksit diye adlandırılan Al2O3N2O (hidratlı alüminyum oksit) cevher halinde doğada bulunur. Bayer yöntemi diye adlandırılan yöntem ile saf alüminyum elde edilir.

Al 2 O3.H20 + 2NaOH »• 2Na AlO2 + 2H2O   1. basamak

2 NaAlO2 + 4 H2O » 2 Al (OH)3 + 2 NaOH         2. Basamak

     Yukarıdaki reaksiyon zincirine baktığımızda , boksit teki alüminyum oksit kostik ile reaksiyona girerek sodyum alüminat oluşur. Su ile yapılan 2. Basamak işlemi ile alüminyum hidroksit oluşur. Bunu da diğer takip eden yöntemler ile saf alüminyuma dönüştürürler.

      Deterjan ve sabun üretiminde yine kostiğin varlığı vazgeçilmezdir. Alkali deterjanların üretiminde kullanılan ürünler sodyum hidroksit (NaOH ) , sodyum metasilikat (Na2SiO3 .5H2O) ve sodyum karbonat (susuz, Na2CO3 ) dır. Sodyum hidroksit; ucuz hammadde olması , alkalitesi çok yüksek olması , bakterileri öldürücü olması , protein çözücü olması , suyu yumuşatması (magnezyum ve kalsiyum iyonlarını çökerterek ) , yağ kalıntıları ile reaksiyona girerek uzaklaştırması gibi etkenlerden dolayı deterjan ve sabun endüstrisinin en önemli kimyasallarından biridir.

      Biyodizel üretiminde sodyum hidroksit , katalizör görevi görerek yakıt eldesini sağlamaktadır. Yağ asidi metil esteri olarak da bilinen biyodizel , yağların (bitkisel ya da hayvansal ) metil alkol ile sodyum hidroksit katalizörlüğünde esterlere dönüşme işlemidir. Sodyum hidroksit katalizörü ,  işleme girecek yağ oranının yaklaşık %2 kadar miktarda ortama katılır.

       Zeytin üretimine kısaca bakacak olursak , toplanan zeytinler fermantasyon öncesi su ve sodyum hidroksit ile muamele edilerek zeytinin yumuşaması ve acılığının alınması işlemi için uygulanılır. Tabi burada uygulamadan sonra kostiğin uzaklaştırılması için ne kadar gayret edildiği üreticinin vicdanına kalmıştır. Kalıntı kalması durumunda insan sağlığına olumsuz etkileri çok fazladır. Hazır gıda konusuna girmiş iken sodyum hidroksit aynı zamanda , kakao üretiminde , karamel üretiminde , sebze ve meyve bazlı üretimlerde ürünlerin kabuklarının kimyasal yöntemlerle uzaklaştırılması işleminde görebilmekteyiz.

      Daha bir çok  alanda ana ve yardımcı kimyasal olarak kullanılan kostik (sodyum hidroksit) hakkındaki yazımızı burada sonlandırmak zorundayız. Umarın sizlere bir fikir verme açısında faydalı olabilmişizdir.

Etil alkol (Ethanol) nedir? Etil alkol kullanım alanları nelerdir ?

Merhabalar

Konu başlığımıza baktığımızda hepimizin genel olarak ya da yakın zamanda sıkça ismini duyduğumuz etil alkolün sadece içki üretiminde ya da dezenfektan üretiminde kullanılmaktan ibaret olmayıp, kozmetik , gıda , matbaa , ambalaj , boya , eczacılık ve hatta yakıt üretiminde kullanıldığını söylediğimde nedenli kullanışlı ve günlük hayatımızın her alanında söz sahibi bir kimyasal olduğunu görebiliriz. Konu itibariyle yazımız biraz uzun olabilir , sizleri sıkmadan ele almaya çalışacağım.

İsim : Etil alkol , Etanol

Formul : C2H5 OH

Molekül ağırlık : 46 g/mol

Etil alkol , öncelikle çok özel bir çözücüdür. Kimyasal kullanım ve imalatlarda suda çözünmeyen kimyasalların (aromatik yağlar ,tentürler ,konsantreler , organik bileşikler vb.) çözünmesini sağlamaktadır. Peki bu ne anlama geliyor? Bu sayede ;  ilaçlarda , kozmetik üretiminde , içki imalatında , antiseptik üretiminde , boya sanayinde etil alkolün çözücülüğü sayesinde bizlere bu ürünleri üretebiliyorlar. Bununla ilgili etil  alkolün kullanım oranı olarak birkaç örnek verelim;

Soğuk algınlığı ve antialerjik ilaçlarda %5-16  arası

Traş losyonu %15-80 arası

Cam silme sıvısı %10

Parfum %25-95 arası

Ağız bakım sıvısı %15-25 arası

Endüstride etil alkol ile bir çok kimyasalın üretimi gerçekleşmektedir. Etil alkol ile ; etil esterler , asetik asit , dietil eter ,etil amin gibi organik bileşenlerin üretimi sağlanmaktadır.

Örnek  olarak aşağıda etil alkolden asetik asit eldesini gösteren fermanstasyon reaksiyonunu sizlerle paylaşıyorum.

2 CH3CH2OH + O2 ——— 2CH3COOH + 2H2O + 118 k.kal ( Asetik asit fermantasyonu)

Tıp ve medikal alanında etil alkolün yine en önemli aktörlerdendir. Başlı başına antiseptik (mikrop öldürücü) ve dezenfektan olması sebebiyle kullanımı çok yaygındır. Bu sebepten , günümüz koşullarında virüs, bakteri ve mikroplardan korunma amacıyla dezenfektanlar üretilmekte ve kullanıcılara sunulmaktadır. Bununla beraber , metil alkol zehirlenmeleri , etilen glikol zehirlenmeleri durumunda bir panzehir olarak kullanılmaktadır. Tıbbi ekipmanların temizliği , örneğin iğne vurulmadan önce kol ya da kalçaya önce yapılan sterilizasyon  yine etil alkol ile olmaktadır.

Etil alkolün bir başka kullanım şekli olan ve pek çoğumuzun bilediği motorlu araçlarda yakıt ya da yakıt katkısı olarak kullanılması konusuna değinelim. Karbon salınımı fosil yakıtlara göre düşük olan etil alkolün yakıt olarak motorlu araçlarda kullanılması için Amerika , Çin , Brezilya gibi büyük endüstriyel ülkeler çalışmalarına son hızla devam etmektedirler. Ancak şu an için etil alkol benzin gibi yakıtlarda sadece katkı maddesi olarak sınırlı (%10-%30 aralığında ) kalmaktadir. Bunun en önemli nedeni olara etil alkol imalatının maliyetli olmasını sayabiliriz. Günümüz şartlarında maliyetin endüstride en önemli faktör olması , her ne kadar çevreci olsa da etil alkolün kullanımı ve yaygınlaşmasını önlemektedir. Maliyet konusunu aştıklarını varsayarsak , etil alkolün oktan derecesi normal fosil yakıtlara göre yüksek olması , plastik ve kauçuk malzemeye çözücü olması sebebiyle yakıt sistemlerinin bu ürüne göre tekrardan bir modifiye edilmesi ihtiyacı doğacaktır.

Sizlere  çok yaygın bir şekilde kullanım alanları olan etil alkol ile ilgili sadece başlık derecesinde bilgilendirme yapmak istedim. Her alan için detay yapmak istesek sayfalarca sürecek bir çalışma olacaktır. Sadece bilgilendirme amaçlı yaptığımız için bu kadar bilgi sizler için yeterli olacaktır diye düşünüyorum.

KAYNAK : İNTERNET

OLEİK ASİT (OLEİC ACİD) NEDİR? NERELERDE KULLANILIR?

Cas no: 112-80-1

Formül: C18H34O2

Kütle: 282 gr/mol

Yoğunluk : 895 kg/m3

Oktadekanoik asit  de denilen Oleik asit , yağ asitleri grubundandır  ve çok önemli kullanım alanları bulunan bir kimyasaldır.Günlük hayatımızda devamlı olarak gördüğümüz , bildigimiz ve kullandığımız bir üründür.

Doğada  bitkisel yağlarda ve hayvansal yağlarda çokça bulunur. Sağlık için bir parantez açacak olursak  ; örneğin zeytin yağında %70 ler oranında oleik asit bulunmaktadır. Kalp damar sağlığı başta olmak üzere birçok sağlık konularında karşımıza bir tedavi edici ve önleyici bir besin olarak ortaya çıkmaktadır.Sadece zeytinyağında olmayıp , ayçiçeği yağı , mısır özü yağı , soya yağı , susam yağı …gibi sayamayacağımız birçok bitkisel kaynaklı yağlarda bolca bulunan bir yağ asididir.

Açık sarı renkte olup , doymamış yağ asitlerinin en önemlileri arasında sayabiliriz. Yag asidi formülü olarak göstermek gerekirse  C17H33COOH şeklinde gösterebiliriz.

Endüstriyel anlamda ise , stearik asit üretiminin bir alt ürünüdür. İki farklı yapıda bulunurlar

*alfa oleik aist

*beta oleik asit

Yağ asitleri olarak günlük hayatımızda vazgeçilmez endüstriyel kullanım alanları vardır.

Sabun ve deterjan sanayinde kullanılan yağ asitleri içersinde enfazla kullanılan yağ asitleri çeşididir.Bilindiği gibi , sabunlaşma kısaca yağ asidinini kostikle sabunlaşması ve tuzla çökertilip elde edilmesi diyebiliriz.

Oleik asit   +  NaOH   >  sodyum oleat (sabun)   +  gliserol

Şeklinde basitçe sabun eldesini anlatabiliriz. Sabun sonrası elde edilen gliserolde , yine temizlik ve kozmetik sanayinde cilt bakımı konusunda kullanılan bir bileşik olmaktadır.

Oleik asit , kullanım alanları açısından bununla sınırlı olmayıp

*cila üretiminde

*deri sanayinde , deri tabaklama işlemlerinde

*tekstil sanayinde

*seramik endüstrisinde

*kağıt endüstrisinde

*mürekkep üretiminde

*elaidik asit üretiminde

Ve sayamadığımız birçok alanda oleik aisidi görmekteyiz.

Özellikle sağlık ve temizlik alanındaki etkin görevinden dolayı , sizlere bu kimyasalı tanıtma gereği duyduk.

 

KAYNAK : İNTERNET

Sodyum Hegza Meta Fosfat -SHMP ( Sodium Hexametaphosphate ) Nedir ? Nerelerde kullanılır ?

Merhabalar

Bugünkü kimyasal araştırmamıza  sodyum hegzametafosfat ile devam ediyoruz. Bazı özelliklerin baştan tahmin etmeyi öğrendik artık. Fosfat barındırdığına göre ya yüzey aktif olarak ya da yumuşatıcı olarak su içersinde görev yaptığını tahmin edebiliyoruz.

Kimyasalın adının uzun olması sizleri korkutmasın.Grahams tuzu diye de adlandırılır. Ancak en çok tanınan ismi CALGON dur. Şimdi artık nasıl görevlerde kullanıldığını daha çok tahmin edebiliyoruz.

Kısaca tanımını yapalım

CAS No : 10124-58-8

Formül:  (NaPO3 )

MA :  612 gr/mol

Diğer İsimleri : Calgon S , Kalgon S , Grahams tuzu , SHMP

Beyaz pudra görünümünde suda kolayca çözünebilen kimyasaldır.

ticari olarak yapısında yaklaşık %68 civarında fosfor pentaoksit ve %6 civarında inorganik fosfat bulunur.

SHMP ‘inin başlıca görevi suyu yumuşatma kabiliyetidir.Çok iyi bir kireç sökücüdür.

Deterjanlarda , kireç önleyici görevi ile görevlendirilir. Aynı zamanda kirlerin kumaş yüzeyinden ayrılmasını sağlarlar.

Kağıt sanayinde de kullanımları mevcuttur. Birinci olarak kağıt hamuru  banyosunda suyu yumuşatma özelliği ile kullanılır.Ayrıca kağıt imalinde dağıtıcı olarak görev yaparlar.

En çok kullanılan alanların biri de gıda sanayidir. Konserve ürünler için PH ayarlayıcı olarak kullanılırlar. Et ve türevlerin saklanmasında içindeki yağın bozulmasını önlerler.Mayalanma katkı maddesi olarak ta kullanılmaktadırlar.

Boya sanayinde , su bazlı iç cephe boyalarında ve tavan boyalarında  SHMP  formülasyona ilave edilmektedir.

Dış kaynaklı makalelere göre  sodyum hegzametafosfat , aynı zamanda bir alev geciktirici olarak da kullanılmaktadır.Ahşap , kağıt ve kumaş gibi ürünlerde yangın  geciktirici olarak kullanıldığını , yine yangına dayanıklı boyaların eldesinde kullanıldığı belirtilmektedir.Yangın söndürücülerde kuru söndürme maddesi olarak da kullanılmaktadır.

KAYNAK: İNTERNET

Çinko Oksit / Çinko Beyazı ( ZincOxide ) nedir ? Kullanım alanları nereleridir ?

Bugünkü yazımızda , yine kullanım alanları çokça olan çinko oksitten bahsedeceğiz.

Formul : ZnO

CAS no : 1314-13-2

M.A.  : 81,38  gr/mol

Yoğunluk :5,66  gr/cm3

Asit ve alkalide çözünen , ancak su ve alkolde çüzünmeyen ,

Beyaz pudra görünümlü inorganik bir bileşiktir.Bu inorganik bileşiğinin çok kilit özellikleri bulunmaktadır. Yüksek kırılma indisi , yüksek ısı iletkenliği ,antibakteriyel özelliği , düşük genleşme katsayısı …gibi kendine has özellikleri sebebiyle birçok endüstride kullanım imkanı bulunmuştur.Porselen/seramik , kauçuk ,boya ,kozmetik ,boya ,gübre ,mürekkep ,alev geciktiriciler gibi birçok sektörde kendini kanıtlamış bir bileşiktir.

İki farklı üretim şeklinden bahsetmek istiyorum.

-Fransız Proses : Çinko metalinin okside olması gerekmektedir. Bu da hava ile yakma ile olmaktadır.İndrekt proseste denir.

-Amerikan Proses : İçerisinde çinko oksit içeren maddelerin bazı kimyasallar ile redüklenmesi sonucu ortaya çinko buharı çıkar. Bu buhar da hava ile oksitlendirilerek çinko oksiti elde etmiş oluruz.

Doğadan eldesinde , toprakta çinko sülfür ve karbonat filizleri halinde bulunur.Bunların işlenmeleri sonu çinko oksit elde edilir.Reaksiyonu göstermek istersek ;

2ZnS    +    3O2 —->  2ZnO  + SO2

çinko blend (çinko sülfür) den elde edilişi

Diğer reaksiyonu ;

ZnCo3 ——>  ZnO  +CO2

kalamin (çinko karbonat ) den elde ediliş reaksiyonudur.

Şimdi de kullanıldığı alanlara kısaca göz atalım.

Cam Sanayi ;  çinko oksitin ısıl genleşme katsayısının düşüklüğü cam sanayinde çok güzel kullanılmıştır.Isıya dayanıklı camların üretiminde , camın içeriğine ilave edilerek , ısıl genleşme katsayısını düşürmektedir.Sadece bununla da kalınmıyor , camın suya karşı direncinide arttırıyor ve aynı zamanda borosilikat camların imalatında , camların kabarcıklardan arındırılması işlemlerinde görev almaktadır.

laboratuar camları , sızdırmazlık camları , optik camların imalatı gibi üretimlerde çinko oksit kullanılmaktadır.

Seramik Sanayi ; bu sektörde  çinko oksitin düşük genleşme katsayısından faydalanılır.Glaze ve Frit işlemlerinde kullanılır.Genleşme katsayısı düşük olduğu için , yüksek ısı kapasiteli seramik üretiminde kullanılır. ZnO , aynı zamanda seramik ürünlerin optik özelliklerini de arrtırmaktadır.

Kauçuk Sanayi ; lastik imalatında , çok iyi bir aktivatördür. Vulkanizasyon işleminde katalizör olarak kullanılmaktadır.Lastiğin yırtılmaya karşı direncini arttırır , aşınmaya karşı direnç göstermesini sağlar, lastiğin esnekliğini sağlar.

Tarim ; Çinko oksit , gübre hammaddesi olarak kullanıldığı gibi  yine gübre hammadesi olan çinko sülfat eldesinde de kullanılır.

Boya sanayi ; bu sektörde UV ışın dayanıklılığı ve optik özelliği yine işbaşında. Kıvam verici özelliği , beyaz renkli pigment olması , UV ışınları dayanıklılığı sebebiyle boyanın solmasını önlemesi , küflenmeyi önlemesi bu bileşiği boya sektöründe cazip hale getirmektedir.

Metal Sanayi ; metal yüzeylerin kaplanmasında ve korozyana karşı korunmasında kullanılmaktadır. Bu sektörde elektrik direncini çok güze kullanmışlardır. Evimizde kullandığımız elektirkli küçük ev aletlerinin imalatında yüzey uygulamarında yine çinko oksit bileşiğini kullanmaktadırlar.

İlaç / Kozmetik Sanayi ; çinko oksitin antiseptik , antibakteriyel , küflenmeye karşı etkisi sebebiyle kozmetik ve ilaç sanayinde kullanılmaktadır.Fakat toksik etkisi sebebiyle son zamanlarda kozmetik sektöründeki kullanımı tartışma konusudur.

Yangın Önleyiciler ; yangın geciktirici olarak kullanıla çinkoborat ın imalatında kullanılmaktadır.

Borik asti + çinko oksit —–> çinko borat şeklinde üretilmektedir.Alev geciktirici ,duman bastırıcı özelliği ile özellikle plastik sanayinde yer bulmaktadır.

Tekstil sanayinde , dolgu malzemesi olarak , mantar ve bakterilere karşı etkisi sebebiyle ,kumaşa beyazlık vermek gibi işlemlerde yine çinko oksit kullanılmaktadır.

KAYNAK :İNTERNET

Fosforik Asit (phosphoric acid ) Nedir? Kullanım Alanları Nereleridir?

Sevgili arkadaşlar , bugün yine  endüstrinin neredeyse her alanında kullanılan fosforik asit kimyasalını inceleyeceğiz. Ana hatları ile kimyaslı incelerken , kullanıldığı alanlar açısından küçük bir giriş yapacağız.

FOSFORİK ASİT

Formulasyon : H3PO4

MA : 98 gr/mol

şeffaf kokusuz sıvı haldedir.

Ticari olarak fosforik asit , yeraltından elde edilen fosfat kayalarının gerekli şartlar altında sülfürik asit ile ısıtılması sonucu elde edilen bir üründür.Kullanım alanları olarak baktığımızda , bir çok sanayi kolunda dolaylı ya da direkt olarak kullanıldığını görürüz.Gıda sektörü ,tarım sektörü ,ilaç sanayi ,metal işleme sanayi , deri ve tekstil sanayi, temizlik sektörü ,seramik sanayi , sağlık gibi birçok sektörde kullanıldığını görmekteyiz.Şimdi bu sektörlerde hangi amaçla nasıl kullanıldığını basitçe görelim.

Gıda sektöründe kullanılan fosforik asitin çok farklı uygulamalarda kullanıldığını görüyoruz.En çok kullanıldığı görev olarak asitliği düzenleyici olarak sayabiliriz.Peki bu kelime ne anlama geliyor? Hemen her gün  evimize giren paketli gıdalara baktığımızda , içeriğinde asit düzenleyici diye bir ibare görürüz.Gıdalar , açık ortamda yada kapalı ortamda dahi olsa farketmez , bir bozunmaya doğru giderler. Ürün içersinde bakteri ve mantarlar oluşur ve bunlar zamanla hızla çoğalarak gıdayı bozunmaya doğru götürürler.Açık veya kapalı ortam farketmez dedim çünkü , bakteri ve mantarların oksijen varlığında ya da yokluğunda üreyen cinsleri mevcuttur.İşte bu sebeple , gıdanın içine ilave edilen fosforik asit tarzı düzenleyiciler , ortamın PH’ nı düşürerek mikroorganizmaların üreyip çoğalmasını önlerler.Böylece gıdanın raf ömrünü uzatırlar.Maya üretiminde de fosforik asit kullanılmaktadır. İçtiğimiz kolanın asitliğini sağlayan ürün bildiğimiz fosforik asittir.

Tarım sektöründe , gübrelerin imalatında fosforik asit bolca kullanılmaktadır.Fosfatlı gübrelerin imalatında kullanılmaktadır.DAP , NSP , PS ,TSP fosfatlı gübrelere örnektir.

Temizlik sektöründe kullanılan fosforik asitin doğrudan ya da dolaylı kullanım alanları mevcuttur. Sabun üretiminde , kullanılan hammadde olan yağın ağartılmasında kullanıldığı gibi , deterjan üretiminde  asidik temizleyici olarak ta kullanılmaktadır.Temizlik kimyasallarının içinde olmazsa olmaz kimyasalı olan sodyumtripoli fosfat (STPP) , fosforik asitin sodyum karbonat ile reaksiyonu sonucu elde edilir. STPP , aklınıza gelen  tüm deterjan ve sabunlar ve temizlik maddelerinde  mevcuttur.

2H3PO4 + Na2CO3 —–> 2NaH2PO4  + H2O + CO2

Metal işleme sanayinde yine fosforik asit çeşitli amaçlarla kullanılmaktadır.Metal yüzeylerin temizleme ve düzeltme işlemlerinde , demir ,çelik yüzeylerin paslanmaya karşı korunması amacıyla , alüminyum profillerin yüzey işlemlerinde yine fosforik asit kullanılmaktadır. Metal kaplama işlemlerinde , elektro polisaj banyolarında yine fosforik asit kullanılmaktadır.

Giyim sektörünün kolu olan dericilik sektöründe , derilerin tabakalanma ve parlatma işlemlerinde fosforik asit kullanımı mevcuttur.

Seramik üretiminde kullanılan boyaların fosfatlı bileşiklerinin eldesinde yine kullanılmaktadır.

İlaç sanayinde , sinek ilacı üretiminde , kozmetikte yapı kimyasallarında , tekstil yardımcı kimyasallarında yine fosforik asit kullanılmaktadır.

Çürük dişinizle doktora gittiğinizde , dişinizi fosforik asitle temizleyip üzerine dolgu yapabilir.Görüldüğü üzere fosforik asit , hayatımızın her alanında bizlerle beraberdir.

KAYNAK :İNTERNET